Kaliforniya'nın yeni yasası, dijital mağazaları aslında oyunlarınızı satın almadığınızı açıklamaya zorluyor

Bugün, dijital oyun satışları üstünlüğü ele geçirdi ve fiziksel oyunlar artık verili değil - ve konsollarda giderek daha fazla disk sürücüsü eksikliği olduğu için bu durumun gelecekte daha da değişmesi muhtemel.

Bu, elbette, hem çevre dostu hem de kullanışlıdır, ayrıca diskinizin kırılma veya kaybolma riskini de ortadan kaldırır. Diskler, birçok aracının yanı sıra nakliye ve paketlemeyi de içerir, ancak buna rağmen, genellikle dijital olarak satın almaktan çok daha ucuzdur. Ve biraz para geri almak isterseniz oyununuzu satabilirsiniz.

Dijital oyunlarda ikincisi elbette imkansız ama aslında daha da büyük bir kusur var. Çoğu anlaşma (daha büyük seçenekler arasında GOG.com hariç) oyunlarınıza sahip olmamanız için yazılmıştır. Yayıncı, tamamen ödenmiş oyununuzu herhangi bir zamanda sizden alma hakkına sahiptir, ne yazık ki Ubisoft, oyunu satın alanların lisanslarını iptal ettiğinde The Crew ve Sony insanların satın aldığı video içeriğini iptal etmek istediğinde gördüğümüz bir şey (ancak bu, Discovery ile yapılan anlaşma bir yıl kadar uzatıldığında geçici olarak değiştirildi). Buna ek olarak, çevrimiçi özellikler, müzik ve benzerleri gibi içeriklerinin bir kısmını kaybeden sayısız oyun örneği vardır.

Şimdi, Kaliforniya mahkemeleri, şirketlerin artık bir dereceye kadar çevrimiçi bağlantı gerektiren oyunlar sattıklarını söyleyemeyeceklerine, ancak yalnızca şirketin istediği zaman geri çekebileceği bir lisans için ödeme yaptığınızı açıkça belirtmeleri gerektiğine karar verdi.

Gazeteci Stephen Totilo, Game File'da satıcıların "alıcılara lisansın koşullarını ve varsa, müzik lisanslarının sona ermesi gibi içeriğin bazı yönlerine ilişkin hakların kaybedilmesinin oyunun veya diğer dijital çalışmaların geri çekilmesine neden olabileceğine dair bir uyarı sağlamaları gerektiğini" yazıyor.

Bunun insanların satın alma alışkanlıklarını değiştirip değiştirmeyeceği tartışmalıdır, ancak en azından sorunla ilgili farkındalığı artıracaktır. Bu konuda ne düşünüyorsunuz ve Avrupa'da da benimsenmesi gereken bir şey mi?